Bir sevdayla başladı yaşamak
Ağacın toprağa, toprağın yeşile
Yeşilin yağmura sevdasıylaydı
Tohumu meyve yapmak
Bahar vardı arka plandaki resimde
Bu sefer doğa sevdalıydı gökyüzüne
Demet demet çiçeklerden buket yaptı
Kurdelasını da yedi renkle süsleyip, gökkuşağı taktı
Hayat böyle sevdalara gebeydi her seferinde
Mesela zaman geçmeliydi ansızın ve birdenbire
Çocuklar büyümeli, insanlar ölmeliydi
Akrebin yelkovana sevdasındandı hepsi
Sevip de kavuşamamasından.
İlla ki imkansız olmalıydı aşklar
Öyle ki ancak dünya dursa bir araya gelecekti onlar
Ama dünya da güneşe sevdasından dönüyordu
Bıkmadan, usanmadan
Hani öyle bir sevgi ki;
Kavuşsa yanacak,
Bir adım uzaklaşsa boşlukta kaybolacak
Taa ezeldendi bu kara sevda
Vuslatı olmayan ancak yaşayanlar aşkına
Kainat kendinden vazgeçti hayatlar uğruna
Ama bir şey kaybetmedi aşktan, aşıklıktan yana
Sevda vardı toprağının her karışında
Yetişen her fidanda, açan her çiçekte
Bir yağmur damlasında ve büyüyen her bebekte
Yani yaşamın olduğu her yerde
O büyük aşktan en azından bir zerre
Karınca aşkla taşıyordu kendinden onlarca kat fazla yükü
Sevgiydi, sevgiliydi genişleten o nokta kadar gönlü
Baharda yeşeren yapraklar bir bir düşerken hazan mevsimine
Özgürlük sevdasıydı bu kez uçabilmek için göklere
Biz doğadan öğrendik sevdalanmayı
Öylesine muazzam aşklar var ki yaşamak adına
Ve kara sevdalar yaşatmak uğruna
Hakkını vermek gerek
Yalnız nefes almak yetmez!
Tohumunda herkesten fazla aşk olan insan
Eksik mi bir karıncadan ya da yapraktan
Nokta kadar gönlü genişleten
Esirger mi sevdayı insan yüreğinden
Sevenlerin hakkı için;
Kıymetini bilmek gerek geçip gitmeden zaman.
Hayat; sevdayla hazırlanmış,
Gökkuşağından kurdelasıyla bize verilen en güzel armağan…