Ben aslında yokum!! Kafamda dönüp duruyor sözcükler. Ama varım, tam olarak buradayım, bu çok bulutlu bol yağmurlu bi’ haziran gününün ortasındayım.
Tüm çıkışlarını ve dahi kaçışlarını tuttum, çıkış da yok, kaçış da, diyorum. Tam, diyorum; anladım, hissettim seni. Bir de bakıyorum kocaman yanılgılar beni pestile çevirmiş.
Mesela ben bugünleri yalancı çıkmak için yaşıyorum, net.
Bazen nasılsın, iyi misin gerçekten, diye sorma ihtiyacı uyandırıyorsun bende; şartlar dahilinde olmadığını görünce, durup düşününce, kuşlara veriyorum bu ihtiyacı, sonra uzaklaşmalarını izliyorum gökyüzünde.
Şartlar dahilinde seni bir süre daha sevebilirim, ama ya sonra? Nasıldı o söz; sonunu düşünen mi düşünmeyen mi bir takım şeyler oluyordu?
İçimdeki sevgini sesinle diri tutmaya çalışıyorum, bilmem anlatabiliyor muyum?
Koşarak gelmeyeceksen, bazı sözlerin ne önemi var?
Siz sevgili hayallerim, ne ara iki kişilik oldunuz?
Anlamak diye bir şey yok, özlemek var cancağızım.
Suratımı yalayan, her bir saç telimin arasından süzülen üşütmeyen ve dahi yakmayan rüzgar, sen ne güzelsin, pek güzelsin. Mevsimimiz sende kalsa ya.
Yaklaşık 2 aydır okul okuduğumu unutuşum, hoş kendimi hatırlıyor muyum?
Kolay diye bir şey mi, o da ne?
Kim dediyse güzel demiş, nasip güzel ihtimal diye, ama beklemek zor!
Bugün kendime seni yasaklıyorum, tekrar rastlaşırsak ne ala, yoksa…
KONUKYAZAR
Fotograf kaynak: Adıyok Dergisi